4 Mayıs 2012 Cuma

Fema (Toplama Kampları) Aktive Oluyor

FEMA (Toplama Kampları) AKTİVE OLUYOR



ABD'nin gizli hükümeti olan ve Başkan Obama'nın bile sözünün geçmediği FEMA, son günlerde Amerika'nın bir çok eyaletlerinde toplama kampları kuruyor.

Birçok insan-ki buna Amerikan vatandaşlarının çoğunluğu da dahildir- ABD’de gizli bir hükümetin olduğunu ve bunun gerektiğinde Başkan’ı aşıp kararlar alma yetkisi bulunduğunu bilmez. Bu hükümetin adı kısaca FEMA olarak bilinir. (Açılmış hali Federal Emergency Management Agency’dir bunun) Başkanlık direktifi ile kurulan bu hükümet aslında bir felaket olması ve merkezi hükümetin çökmesi durumunda Amerika’da yönetimi devralmak için kurulmuştur. Son günlerde bu gizli kurumun Amerika’nın çeşitli eyaletlerinde toplama kampları kurdurduğu ve bunların şimdilik boş bekletildiği ortaya çıkarıldı. Bunun ortaya çıkmasıyla birçok insan ‘bu toplama kampları ne ve kimler için kuruldu, Amerika neye hazırlanıyor’ sorusunun peşine düştü.

FEMA istediği takdirde insanları sorgusuz sualsiz tutuklama ve süresiz gözaltında tutmak gibi yetkileri de almış bulunuyor. (Bu yetkiler Executive Order denilen numarası 10990’dan 11931’e kadar giden direktiflerle verilmiş durumda)

 Ben de dahil birçok insanı korkutan bu gelişme ‘acaba Amerika bir büyük felakete mi hazırlanmaktadır’ sorusunu sorduruyor. Örneğin; Alaska’da kurulan toplama kampının 2 milyon kişiyi tutacak kadar büyük olduğu biliniyor. Acaba bu büyük felaketin ne olacağı düşünülüyor; bir doğal felaket mi bekleniyor yoksa bir nükleer savaş hazırlığı mı var veya Amerikan ekonomisinde ani bir çöküşle büyük şehirlerde sistemin tamamen çökeceği mi düşünülüyor. Bu tür planlamaları yapabilen insanların ne tür beklentilerde olduğunu tam bilmek mümkün değil tabii ki ama bilebileceğimiz tek şey, önümüzdeki yıllarda dünyamızın pek de sevimli bir yer olmayacağıdır galiba. Amerika’da gizli dünyalarda çalışan bazı insanlar toplumdaki düzeni sağlamak için yönetimi Başkan’ın elinden tamamen alıp insanları kitlesel halde tutuklayıp zorla çalıştırmayı (Executive Order No.11000) aktif biçimde planlıyor. Bu toplama kampları Haliburton şirketine ihale edilmiş ve onlar işlerini çoktan tamamlamışlar. Bu çok gizli birim Washington’daki FEMA binasının beşinci katında yer alıyormuş. Demir kapılar arkasında çalışılan birime sadece gömleklerinin üzerinde Kızılhaç ve yakalarında ise çarmıh işareti taşıyanlar alınıyormuş.


KONGRE’NİN HABERİ YOK
Şimdiki Amerikan yönetiminin Irak’ta nasıl yenildiklerini tartışırken



 bu insanların niyetlerinin çok daha farklı ve çok daha karanlık olduğunu görmemiz gerekiyor. Onlar kendi ülkeleri için karanlık bir gelecek planlaması içindeler. O nedenle Irak’a düzenin gelmemesini umursayacaklarını sanmak sadece saflık olur. İşin ilginç yanı FEMA ile ilgili bilgileri Amerika’nın büyük gazetelerinde hemen hemen hiç bulamazsınız. Bu örgüt Amerika’nın çeşitli yerlerinde gizli sığınaklar inşa etmek için 1 milyar 300 milyon dolar harcadığı zaman bile Kongre’de bu işten haberdar olan Kongre üyelerinin sayısı en fazla 20’ydi. Bunlar ise sadece güvenlik izni çok yüksek tutulmuş üyelerdi. Kongre’nin geri kalanı hiçbir şeyden haberdar değildi.
Amerika’da korkunç işler için hazırlanılıyor ve bunlara start ne zaman verilir bilemiyorum. Belki İran ile bir nükleer krizi buna kılıf olarak kullanırlar belki de Amerika’yı da vuracak bir global ekonomik krizi tetiklerler. Bu ikincisi de olasılık, çünkü Amerikan ekonomisini içinde bulunduğu durumda sürdürmenin artık imkansız hale geldiği de son zamanlarda sıkça söylenmeye başlandı. Bu tür fikirler birçok insana fantezi olarak geliyor, olabilir doğaldır bu, gerçekleri okumadan önce de bana fantezi geliyordu bunlar ama şimdi sadece korkuyorum o kadar.




ABD RÜYASI BİTİYOR
Bilmem hatırlar mısınız; ABD’de 365 bin kişinin dinlendiğini ve gizlice kayda alındığını da yazmıştım bu köşede. Diyorum ki; bir durum yaratıldığı zaman ilk tutuklanacak bu insanlar mı olacak, planlama bu yönde mi acaba? Bu sorulara yanıtlar gelecek yıllarda verilecek ama şurası kesin, ‘Amerikan Rüyası’ da ne yazık ki bitmek üzere...

SERDAR TURGUT/ AKŞAM



ABD neden toplama kampları hazırlıyor?
Nükleer savaş senaryolarının, ekonomik krizlerin, tehlikeli bloklaşmaların, iç savaşların tartışıldığı bir dönemdeyiz. ABD/Batı-İslam dünyası arasındaki gerilimin tırmandığı, ABD/Batı'nın hegemonya arayışının bütün çıplaklığı ile ayyuka çıktığı ve dünya genelinde ciddi bir dirençle karşılandığı tarihin en hassas dönemlerinden birindeyiz. Kimse, geleceğin dünyasının bu şekilde kurulacağını, ABD'nin tek yanlı müdahaleciliğinin zafere ulaşacağını ummasın! Irak halkının bir bölümünün direnişi bile ABD'nin dokunulmazlığını yerle bir etmeye yetti. Dolayısıyla bu sürecin keskin bir dönüşü olacak.

"The Laboratoire européen d'Anticipation Politique Europe 2020 (LEAP/E2020)" adlı kuruluşun yayınladığı; Europe 2020 Alarm/ Global Systemic Rupture/Iran/USA-Release of global world crisis" adlı çalışmasına dün kaldığımız yerden devam edelim.

ABD ekonomisi, küresel kriz üzerinde belirleyici olan en temel faktör. Dış ticaret açığı, borçları hızla yükseliyor. ABD bankalarının borç üzerindeki payı 1982'de yüzde 18 iken 2004'te yüzde 1,7'ye düştü. Yabancıların payı ise 17'den yüzde 48'e yükseldi. Ticaret Bakanlığı, 2004'te 668 milyar dolar olan açığın, 2005'te 804,9 milyar dolara yükseldiğini açıkladı. İlerleyen aylarda en kötü senaryoları besleyecek hale gelmesi bekleniyor. Doların Çin Yuan'ına karşı olması gerekenden yüzde 40 daha değerli ve ABD Pekin'e Yuan'ın değerini yükseltmesi için baskı yapıyor. Baskının sonuç doğurmaması halinde Çin'i ambargo ile tehdit ediyor.
ABD ve İngiltere'nin Ortadoğu'daki askeri müdahalelerinin iki ülke ile birlikte bazı Asya ülkelerini de ekonomik krizin içine sürükleyeceği, ekonomik globalleşmenin aniden durabileceği, iç ve dış siyasi tehditler nedeniyle transatlantik eksenin çökeceği belirtiliyor. Raporda bireysel yatırımcılara da bir uyarı var; Dolar artık bir sığınak değil! Altının yükselişi ve altına yöneliş, bu düşüşü daha da hızlandıracak. Ancak ABD yönetimin tavrı yaklaşan krizi önleyebilir. Ancak ABD'yi yöneten ideolojik kadro ile bu mümkün olmayacak, tehdit daha da büyüyecektir.


İkinci Bush döneminde ABD'nin büyük bir ekonomik felaketle yüzleşeceği Amerikalı yazarlar tarafından bile sık sık yazılıyor. Ekonomistler bu durumu "çöküş", "Ekonomik Armageddon", "muz cumhuriyeti" gibi terimlerle ifade ediyor, giderek korumacı bir ekonominin etkisini göstereceği, ABD'nin içe kapanmaya yönelmek zorunda kalacağı söyleniyor. Bu çevrelere göre;
"Amerika'nın topyekun ekonomik çöküşten kurtulma şansı sadece onda bir. Çöküşten sonra kendini vuracak ekonomik gerilemeden kurtulma şansı onda üç. Ardından (üçüncü aşama) gelecek karmaşadan sonra nihai anlamda ekonomik kıyametten (Armageddon) kurtulma şansı ise onda altı."

Princeton üniversitesinden Paul Krugman, "ABD ekonomisinin 1990'lardaki Arjantin ekonomisine benzediğine, dolardaki değer kaybı ticaret ve bütçe açıklarıyla birleşince Bush yönetiminin ekonomik bir felaketle yüzleşeceğine" dikkat çekiyor. Bu öngörülerin gerçekleşmesi demek, dünyanın yeniden kurulması demek. Böyle bir dünyanın bugünkü gibi olmayacağı ortada.

FEMA (Federal Acil Yönetim Ajansı) yeniden yapılanıyor. Hem de nükleer saldırı, isyan ve iç savaşa göre. Olağanüstü hal ve sıkıyönetim yasaları yeniden belirleniyor. Bankacılık işlemlerinden vatandaşlık yasalarına kadar ABD olağanüstü şartlar için hazırlık yapıyor. ABD çapında 800 toplama kampı/cezaevi hazırlandı. Hepsi mahkum kabul etmeye hazır ama şu an hepsi boş. FEMA tarafından yönetilecek bu kampların bir çoğu binlerce insanı barındıracak nitelikte. En büyükleri de Alaska da. Alabama, Arkansas, California, Colarado, Georgia, Hawai, Illinois, Indiana, Luisiana, Mississippi, Nevada, Oregon, Texas, Washington ve daha bir çok eyalette hazırlanan kamplar, yüz binlerce insanı barındıracak nitelikte. Halliburton'ın yan kuruluşu Kellogg, Brown and Root, siyasi muhalifler için toplama kampı yapmak üzere İçişleri Bakanlığı'ndan 385 milyon dolarlık ihale aldı. Bu toplama kampına, olağanüstü hal durumunda Müslümanlar doldurulacak!

ABD neye hazırlanıyor? Dünya nereye gidiyor? İyimserliğimizi koruyalım ama gerçekleri de görelim...


eylül 2011 yenişafak gzts

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder