27 Kasım 2011 Pazar

Rusya - Yeti (Koca Ayak) Gerçeği


Rusya’nın Sibirya bölgesinde yaşadığına inanılan ve araştırmacıların yıllardır izini sürdüğü Yeti’nin (koca ayak) var olup olmadığını araştıran komisyon son kararını vermek üzere.

RUSYA KOCA AYAK UYARISI YAPTI / ARŞİV

Rusya, ABD, Kanada, İsveç ve Estonya’dan araştırmaya katılan bilim insanları, Yeti’nin izini bulmak için Kemerovo’nun Taştagolski kasabasını ve Yeti’nin yaşadığına inanılan Azaski Mağarası’nı inceledi.

Interfax haber ajansının verdiği bilgiye göre, bilim insanları Kemerovo bölgesel idaresi yetkililerine sundukları raporda, “Azaski Mağarası’nda Yeti’nin varlığını kanıtlayan belirleyici delillere ulaşıldığı” ifade edildi.

Raporda, araştırmacıların ayak izleri, Yeti’nin dinlendiği düşünülen yer ve Yeti’nin yaşadığı bölgeyi belirlemek için çizdiği çeşitli işaretler bulunduğu bilgisi verildi. Dahası, Rus bilim insanı Anatoli Fokin’in Yeti’ye ait olduğu düşünülen birkaç saç teli bulduğu belirtildi. Saç ve elde edilen diğer bulguların laboratuarda analiz edileceği açıklandı.

ABD’DEKİ KOCA AYAĞIN BENZERİ Mİ



Yabancı analistler ise Yeti’nin ayak izleriyle, ABD’nin Michigan eyaletinde yaşadığına inanılan yaratığın ayak izlerini karşılaştırdı.

ABD’den gelen veriler de incelendikten sonra, Sibirya’daki araştırmada yer alan İsveçli bilim insanı Ingemar Ramel, “Tüm bulgular değerlendirildiği zaman Kemerovo bölgesinde Yeti’nin varlığının üzde 95 oranında onaylandığını” belirtti.

Yıllardır esrarı çözülmeye çalışılan Yeti, Rusya’nın Şoria Dağı’nın sembolü haline geldi. Kemerovo bölgesinin Taştagolski kasabasında ise en çok satılan turistik eşyalar Yeti ürünleri. Hatta, kayak mevsiminin başlangıcı her yıl Yeti Günü olarak kutlanıyor.


EK OLARAK ŞU BİLGİLERİ VERMEK İSTERİM  

Yeti ve Koca Ayak dedikleriniz, Dünya’daki genetik deneyin erken versiyonlarıdır, başlıca 200,000 yıl önceki Atlantis aşamasından kaynaklanır. Bu varlıklar zekidir, ama genetik olarak noksandır, zarar görmüştür. Bu kocaman formlar işçi insansı hayvanlar yaratmak için, insan DNA’sı ile maymunun DNA’sı kullanılarak genetik olarak yaratıldı; daha büyük zekaya sahip olan, ama beynin bazı bölgelerinin ‘fişini çeken’ genetik tertibat veya aşılamaları olan bir hayvan yaratmak için. Bunlar Atlantis’in ‘diğerleri’ denilenlerin hayatta kalanlarıdır. Bunlar madenlerde, çiftliklerde ve ormanlarda iş gücü için zalimce yaratılan varlıkların kalıntılarıdır. Duyguya ve genişleyen düşünmeye izin veren beyin bölgeleri kendi kodlarında yapay olarak noksan bırakıldı, yine de bu zayıflatılmış yaratıklarda yaşayan, yunuslarda yaşayan aynı kaynaktır; ancak kendi bedenlerinde ifade bulamıyor veya zihinsel olarak belirli sınırların ötesine tekamül edemiyor. Buna rağmen ilahi zekaya sahipler. Sadece fiziksel kuvvet ve hayatta kalma içgüdüsü mekanizmalarında yaşamlarını sürdürebiliyorlar ve büyüyebiliyorlar.

Bu varlıklar Dünya’nın iç boşluklarında yaşamıyor. Onlar mağaralarda, uzak dağlarda, ormanların derinliklerinde ve bataklık arazilerde yaşıyorlar. Onlar geceye özgü varlıklardır. Onlar küçülmekte olan bir ırktır, yani zamanla artık var olmayacaklar. Bu varlıklar insanlardan çok korkuyorlar ve kendi tekamülleri ile ilgili çok büyük üzüntü ve şaşkınlık/utanma deneyimliyorlar. Sizi ihtiyatla izliyorlar, sizin kardeşleriniz olduklarını biliyorlar ve size daha yakın olmak istiyorlar, ama bunu yapamayacaklarını bilecek kadar zekiler. Onların bedenleri uç bölgelerde yaşamak için kalın kıllar ve kalın yağlı deriler geliştirmeye izin vermek üzere gelişti ve burada yaşamlarının son devrini yaşıyorlar. Onların ruhları artık tamamlanmayı istemiyor, çünkü genetik sınırlılıkları tekamül etmelerine izin vermiyor.

Eğer bu varlıklardan birinin gözlerine baksaydınız, büyük bir üzüntü hissederdiniz.


Kaynak Koşulsuz Sevgi - Tıkla

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder